2 Mart 2015 Pazartesi

Aman Ha Yazma!

Dün gece rüyadayım.

Facebook köşe yazarlığından Hürriyet gazetesine transfer olmuşum. Gazeteye gidiyorum, istediğin yere otur diyorlar. Şöyle bir etrafıma bakıyorum, masaların çoğu boş. Kendime en güzelinden bir yer seçiyorum ve oturuyorum. Yer Yılmaz Özdil’in masası. Gerçi Uğur Dündar, Bekir Coşkun, Emin Çölaşan masaları da var ama ben orayı seçiyorum. Zaten Emin Çölaşan’ın masası bayağı tozlu kim uğraşacak temizlemekle..

Ben gelmeden çiçekler gelmiş. Ailemden, arkadaşlardan, eşten, dosttan.. En güzellerinden birinde Ayşe Arman yazıyor. Artık Keko’dan bahsedecek biri daha var burada. Bir de Aydın Doğan çiçeği var, ne güzel diyorum.

Az şekerli bir kahveden sonra gazetede ilk yazacağım yazı. Geçiyorum bilgisayarın başına. Tam başlayacağım bir telefon. Aman ha diyor, yazılara dikkat.

Sakın beyefendinin özel hayatını yazma, sinirleniyor.

Sümeyye’yi, Bilal’i yazma, Bilal zaten anlamıyor.

Atatürk’ü hiç yazma, adını bile duymak istemiyor.

Şu aralar HSYK falan, gerçi seçimleri aldılar ama İstanbul Barosu olmadı kızgınlar.

Bakanları yazma, Bülent Arınç sonra sana takar.

Hele Reza Zarraf’ı hiç yazma, bırak atına rahat binsin.

İş adamlarını es geç, onlar millete biniyorlar zaten.

Şehit anaları aman sakın ha

Bir de para babaları var, sonra babalara geliriz.

İŞİD’ i yazma işitme duyma.

Esad'ı Esad diye yazma, o Esed aman dikkat.

Ekonomiyi hiç yazma, sonra 2023'e balta vuruyorlar derler.

Gündem Ak Saray, adamın oturacak bir yeri de mi olmayacak?

Sakın talan edilen çiftliği yazma, zaten bakımsızdı.

Soma’yı, inşaat kazalarını, tersane ölümlerini yazma, unutuldular.

Polisi yazma, paralel derler sonra.

Aman aman dayak diyen doktorları yazma, burayı da basarlar.

Çocuk gelinleri yazma, Abdullah Gül ne der sonra

Her gün ölen, eziyet çeken kadınları yazma, kader ne yaparsın.

En önemlisi Apo’yu yazarken Sayın koymayı unutma!

Çözüm sürecini yazma, sen akil adam değilsin. Bu onların işi artık.

Muhalefeti hiç yazma zaten ortada yoklar.

Hadi dedi telefondaki ses, ben yine ara ara ararım seni. Güzel yazılarını bekliyoruz, hayırlı olsun.

Telefon kapandıktan sonra yazıma başladım. Benim bir tarzım var dedim kendi kendime. O zaman bu tarz benim. Milletin hepsi zaten tarz. Ivana Sert’ten girdim Nurella’dan çıktım. Hele kızlar o ne güzellikler. Memleket güllük gülistanlık ama hala bir tarzınız yok. Neyse birinci olanın tarzı olacak en azından. Ertesi gün evde telefonum çaldı. Arayan Aydın Doğan.. Olmadı Ali Bey! Olmadı. Bu kadarı da fazla oldu. Artık bizimle deyilsınız. Meğer Nurella’ya yanlışlıkla Nutella demişim. Ortam zaten gerginmiş, ben daha fazla gergin hale getirmişim.

Kovuldum, ikinci günümde.

Üzülmedim, nasıl olsa Sözcü var

Beni de alırlar.

Bir rüyaydı, uyandım. Devam facebook  kalemliğine, yazarlığına..



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder