2 Mart 2015 Pazartesi

İyi Bayramlar

Çocuktuk. Yine bir bayram sabahı. Her yerden kurbanlıkların sesleri yükselmekte. Herkeste bir telaş. Ya kasap beklenmekte, ya da ele kuvvet birisi bu iş üstlenmekte. Biz de çocuk merakıyla bahçedeyiz. Babam bu işi sessiz sedasız işin kuralına göre hallederdi. Ama o bayram öyle olmadı.

Kiracılarımız kurban için koca bir dana almışlardı. Ve bizim arka bahçede yapılacaktı bu iş. Kasap bekleniyordu, sanırım işi çoktu ki biraz gecikmişti. Haliyle gün kasapların ve kasaplara özenenlerin günüydü. Birileri bu işten para kazanacak birileri içlerindeki o duyguyu tatmin edeceklerdi. O duygunun hangisi olduğuna siz karar verin.

Uzun bir beklemeden sonra kasap efendi geldi. Hızla işini bitirmek için hemen harekete geçti. Acele ile koca danayı yatırdılar. Kasap bıçakla birlikte hücuma geçti. Dana hemen karşılık verdi. Bıçak boynuna değer değmez can havliyle ayaklandı. İyi bağlanmamış ipler açıldı, dana bir oraya bir buraya kanlar aka aka koşturmaya başladı, kasapta arkasından. Dananın bu hamlesine karşılık kasap ikinci hücum taktiğini uyguladı. Uzaktan sallanan bıçak darbeleri yorgun düşen danayı tekrar yere düşürdü. Kasap zafere ulaşmış komutan edasıyla son darbeyi de indirdi. Harekât tamamlanmıştı. Ganimet toplama zamanı başlamıştı..

Bu olayı sonradan gören babam bir şey demedi. Şöyle bir sert asker bakışıyla baktı, olmadı bu dedi ve gitti. Çocuktuk biz de seyrettik..

Dülülülü dülülülü.. Camide namaz esnasında cep telefonu çalıyor. Adam secdede olduğu için hemen kapatamıyor. Cüppeli Ahmet Hoca isyan ediyor.’’ Efendiler namaza cep telefonu ile geliyorsunuz bir de açık bırakıyorsunuz. Hem de telefon da şarkılar, türküler çalıyor. Olmuyor.  Bakın benim telefonumda kuş sesi var, ne güzel ötüyor. Ben cami de kapatıyorum. Benim kuş ötmüyor.’’
O zamanlar kameralı telefonlar yok şimdiki gibi. Sabah bir baktım camiden selfii resimleri. Bir ara Cuma namazı yer bildirimleri modaydı, bayram namazı selfiisi de oldu ya gam yemem artık. Kurban keserken görüntüleri de gelirse hiç şaşmam artık. Bence bayramın verilecek en güzel görüntüsü aile fotoğraflarıdır. Biz bayramı böyle anlıyoruz gerisi hikaye.. Ne diyeyim ya dini iyi bilmemek ya da cehalet..

Yine bir bayram daha geldi ve geçecek. Eller öpülecek tatlılar ikram edilecek. Bizim memlekette kurban eti, baklava, sarma dolma üçlüsü ve yanında ayran. Güzelde olur biraz garip gelse de..
Akşam haberlerde yine hayvan kaçırmalar, katliam görüntüleri, elini, kolunu kesenler, otoban kenarında kurban kesenler..

Görünmeyen haberlerde ise etlerden sucuk yaptıranlar, kışa hazırlık. Poşetleyip buzluğa atanlar, dağıtmak uzun iş zaten dağıtılacak kimse yok! Sizinki kaç kilo çıktı? ,bir yağ çıktı ki hiç sormayın..
Devlet bayramlaşma görüntüleri, partiler birbirine gider, şeker tatlı ikramları. El öpmeler, etek öpmeler..

Aslında çocukluğumdan beri değişen bir şey yok. Gözlerimden gitmeyen o koca dananın durumundayız. Başımıza aldığımız bıçak darbesiyle bir o yana bir bu yana sendelemekte halimiz.
Duruşumuz da, ahlakımız da, dinimiz de, devletimizde sallanmakta. Düşeceğimiz gün yakındır.

Dana canını verdikten sonra bahçe ve düştüğü yer kan gölü olmuştu..

Bu kadar kötü şeyin var olduğu bir zamanda,

Herkese iyi bayramlar..



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder